9 Aralık 2014 Salı

Hikaye, Roman & Kurgu Oluşturma


                Herkese selamlar. Bir önceki yazının ardından önünde durduğumuz yazarlık basamaklarının birini daha çıktık farz ediyorum. Artık hepimiz hemen hemen ne tür bir yazar olduğumuzu ya da en azından benim daha çok yaptığım gibi ne tür bir yazar olmadığınızı biliyor olmalısınız. Çünkü ben burada ve sonrasında genel bir dille sizlere anlatımda bulunurken siz sahip olduğunuz dile göre kendinize tercüme edeceksiniz.

                Rahatlamak için yazmak, yazmak için rahatlamak yazımda da belirttiğim gibi her insan mutlaka yazar. Ancak bunun türü farklı olabilir. Biz burada kurgu türünde bir yazı yazdığımızı varsayıyoruz. Çünkü deneme yazmak da bir yazı yazmaktır, makale, haber, gezi yazısı… Fakat ele alacağımız nokta hikâye ve roman başta olmak üzere kurgu türü yazılar. Bu noktada yine bir ayrıma geliyoruz. Evet, kurgu yazacağız ancak yazacağımız yazının uzunluğu ne olacak?

Uzunluk Mudur Hikâyeyi Hikâye Yapan?

                Hikâye genel olarak kısıtlı insan, kısıtlı mekân, olay, zaman ve diğer sahip olduğu öğelerden oluşur. Yani yazdığımız yazıda üç insan varsa, bu insanlar beraber tatile giden üç arkadaşlarsa ve yazı bu tatili anlatıyorsa, bir de bu anlatımı üç-beş bin kelimeyle yapıyorsa biz buna hikâye diyebiliriz. Ama lütfen şu noktaya dikkat edelim, üç-beş bin kelimeden çok daha az da olabilir, çok daha fazla da; bu hikâye oluşuna zarar vermez. Ancak bu genel geçer bir sayıdır. Hikâyenin hikâye sınırlarında kalabilmesi için olaylar, zamanlar, insanlar kısıtlı olmalıdır. Ana olayın yanında en fazla bir iki tane yan olay olmalıdır.

                Şayet kendimizi tutamıyor, yazdıkça yazasımız geliyorsa; üç beş insanla yetinemiyor iki taraf kötü taraf beş on insan oluşturuyor, zamanda hareket ediyor, onlarca mekân kullanıp, birden fazla ana olay ve onlarca yan olay kullanıyorsak; romana adım atıyoruzdur.

                Esasında bakıldığında hangisini yazdığımızın pek de bir önemi yok bence. Sonuçta bu bizim yazış tarzımızda bir farklılık oluşturmaz. Belki kurgulama noktasında kafamızın içerisinde farklı noktalar olabilir.

Kurgulama Noktasında Taktikler

            Bu konuya daha sonra ayrıntılı olarak yeniden değineceğim. Ancak yüzeysel olarak bir kurgu nasıl oluşturulur, yaratıcı fikirler nasıl bulunur, beyninizin içinde dönüp dolaşan o heyecan verici ve muhteşem konuyu nasıl yazıya dökersiniz sorularına cevap vermeye çalışacağım.

1.      Öncelikle kesinlikle ve kesinlikle ‘yaratıcılığınızı’ canlı tutmanız gerekmektedir. Çünkü bir yazar olarak düşüncelerde sınır tanımamak sizin en büyük kaynağınız. Kurgu oluşturmaktaki sınırınız hayal gücünüzün ulaştığı yer kadardır.

2.      Bir yazar ya da yazar adayı olarak kesinlikle ve kesinlikle yanınızda –dışarı çıkarken- bir kalem, kağıt, not defteri ya da aklınıza gelen fikri anında kaydedebileceğiniz bir cihaz olmalı. Bu notları daha sonradan bir araya getirmeli ve belirli aralıklarla –iki üç haftada bir gibi- okumalısınız.

3.      Duyu organlarınız sizin en önemli toplayıcılarınız. Gözlem yapmayı bir adet edinmelisiniz. Bakkala ekmek almaya çıkarken bile yoldan geçen arabanın sol yanındaki hafif ezilmesini, köşeyi dönünce karşılaştığınız kızın ya da erkeğin saçının rengini, ayakkabısının modelini fark etmelisiniz. Yani bakmamalısınız, görmelisiniz.

4.      Oyun olarak iki saçma şey arasında bağlantı kurmaya çalışmalısınız. Mesela bir şarj aleti ve su şişesini ele alalım. Kendi kendinize teknoloji ürettiğiniz bir hikayede kullanmak için telefonunuzu şarj ederken bataryadaki ısıyla kış geceleri yatağınızın başucundaki suyu ısıtan bir makine tasarlayabilirsiniz. Bunun gibi aslında saçma gelecek bağlantılar sonunda sizi istediğiniz yeniliğe ulaştırır.

5.      Kesinlikle ve kesinlikle yanlış yazmaktan korkmamalısınız. Oluşturduğunuz kurgu size çok kötü gelebilir, hatta zevk almayabilirsiniz. Ancak kimse –çok nadir istisnaları çıkabilir- bu işin ehli olarak doğmaz. Herkes deneyerek ve öğrenerek gelişir. Yani kötü kurgu yapın, iğrenç olsunlar.

6.      Eski yazdıklarınıza mutlaka dönüp bakın. Oralarda neler yazdığınız, nasıl yazdığınız size gelişiminizi göstereceği gibi farklı bakış açıları getirecektir.

7.      Bir hikaye yazarıysanız iki veya daha fazla hikayeni birleştirmeye çalışın. Konuları da mümkünse birbirinden alakasız olsun.

8.      Var olan eserleri okuyup onların benzerlerini ancak birleşiklerini oluşturun. Mesela kırmızı başlıklı kız ormanda gezerken pinokyoya rastlasın ve beraberce yedi cücelerin evinde birer elma yesinler. Kim ne diyebilir ki?

9.      Son olarak korkmayın. Güzel kurgu –hangi tür olduğunuza göre değişmekle beraber- her şey olabilir.

Bu 9 öneri içerisinden gözlem yapmak kısmını kesinlikle gerçekleştirin arkadaşlar. Çünkü aslında insan sadece ve sadece doğayı taklit ederek gelişti. Hiçbir fikir yoktur ki bir benzeri doğada olmasın. Sonuçta uçmayı kuşlardan öğrendik, bu güne kadar fark edilmemiş onlarca şey olduğunu unutmayın. Hiçbir zaman her şey bulunmuş değildir, hiçbir zaman.

                Umarım yardımcı olabilmişimdir. İlerleyen yazılarımda yaratıcılığı arttırmak ve genel yazma teknikleri üzerine de maddelemeler yapacağım. Sağlıcakla kalın, kaleminiz daim olsun. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder